Lidya kralı Karun dünyanın en zengin insanıdır. (“Karun gibi zengin” sözü, oradan geliyor.) Filozof Solon ülkesine geldiğinde “Sen bunca yer gezdin, birçok insan tanıdın. Sence dünyanın en mutlu insanı kimdir?” diye sorar.
Solon, tanıdığı bir adamı uzun uzun anlatır: “Şöyle yaşadı, şunları yaptı, çocuklarını şöyle yetiştirdi, çocuklarının şu başarılarına şahit oldu, düşmanlarla savaşırken öldü, onun için şöyle büyük tören yapıldı“
Karun “Peki ikinci en mutlu kimdir?” diye sorar. Solon bu sefer bir başkalarından bahseder…
Sonunda Karun “Ya ben?” diye sorar. Solon da ona “Daha ömrünün sonuna çok var. Ölüme gelmeden her şey değişebilir” gibi bir yanıt verir.
Aradan zaman geçer. Persler ile Lidyalılar savaşır. Karun esir düşer. Pers krelı Kiros onun yakılmasını ister. Karun “Ah Solon, Solon” diye bağırır. Kiros neden öyle bağırdığını merak eder. Karun’u dinler ve (öyküye göre) sonra Karun’u yanına danışman olarak alır.
(Antik vazo resmi, bu öyküye değiniyor.)
Karun kıssasından hisse
“Neden hedeflerime ulaşamadım?” diyerek hayıflanmayın. Farkına varmasanız da amacınız doğrultusunda katetmeniz gereken yolunuz vardır. Belki tam da “Şimdi bittim işte!” dediğiniz anda hedefinize varmak üzeresinizdir, kim bilir?
*Hikaye için kaynak: https://ugurozmen.com/is-hayati/basari-kriz
Diğer değer katanlar: http://mesutdonmez.com/category/deger-katanlar/