Bir şey almak istiyorsan, önce bir şey vermelisin

Hediye almak tamam da, bu ne yahu?
Image by Peter H from Pixabay

Almak ve vermek karşılıklı iki eylem. İnsanoğlu -her ne kadar istisnalar olsa da- iltifat edilmeyi, övülmeyi, hediye almayı, şımartılmayı sever.

Belki de bu özelliği, onun zayıf noktasıdır ne dersiniz? Hele ki etrafındakilerin, ona değer verenlerin sözlerini dinlemezse neler olabilir acaba? Aşağıdaki örneğe bir bakalım…

Almak

Lao Zi’nin Daodejing adlı eserinde yer alan şiir:

Daraltmak istiyorsan, önce genişletmelisin.

Zayıflatmak istiyorsan, önce güçlendirmelisin.

Yıkmak istiyorsan, önce inşa etmelisin.

Bir şey almak istiyorsan, önce bir şey vermelisin.

İ.Ö. 5. yüzyılın ortalarında, Jin devletinin altı soylusundan en güçlüsü olan Kont Zhi, Chouyou devletine saldırmayı düşünüyordu. Fakat Chouyou arazisi yol vermez bir araziydi. Kont Zhi büyük çanlar döktürdü ve bunları Chouyou hükümdarına armağan olarak sundu.

Hükümdar bundan pek memnun kaldı ve ülkesine getirtmek üzere yol yaptırmak istedi. Fakat danışmanı Chizhang Manzhi şöyle dedi: “Bunu yapmak zorunda değilsiniz. Kont Zhi’nin devleti büyük saygınlık peşinde koşan küçük bir devlettir. O büyümek istiyor. Çanları herhalde askerleri eşliğinde gönderecektir. Armağanı kabul etmeyiniz.

Fakat hükümdar bu tavsiyeye uymadı ve çanları getirtmek istedi. Ne mi oldu? Yol yapıldı ve yedi ay sonra Chouyou devleti yok oldu. Çünkü gerçekten de Kont Zhi’nin ordusu çanların peşinden Chouyou ülkesine girivermişti.

Anekdot için kaynak: “Harro von Senger – Savaş Hileleri Strategemler – 1”

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir