Fırsatlar, para, mevki ve benzerleri insanlarda karakter değişimine yol açar mı, yoksa bunlar insanları değiştirmez mi? İnsanların belirli kalıplarla sınırlandırılarak eğitilmeleri, tek başına bunun önüne geçebilir mi? İnternette rastlamışsınızdır; Almanya’da bir lise müdürünün, her eğitim […]
Değer katanlar
Konfor alanı konusuyla bağlantılı olarak daha önce “Rekabet Rehaveti Kovar” başlıklı bir yazı yazmıştım. Yenilikçilik ve girişimciliğin rekabetin en önemli dinamiklerinden olduğundan bahsetmiş ve Adidas ve Puma’yı doğuran Adolph ve Rudolph kardeşlerin hikayesinden bahsetmiştim. Yazıdaki […]
Değişim insanoğlunu genelde korkutur, ondan uzak kalıp hep bir düzen içerisinde yaşamaktan hoşlanır. Alıştığımız sokaktan eve döneriz, alıştığımız marka ürünleri kullanırız. Bazılarımız geçinemediği ama yine de huyunu suyunu bildiği patron/müdür/eş/… (adını siz koyun) ile yola […]
Günlük hayatımızda kendimizi gidişata kaptırıp üzerinde düşünmeden, emek vermeden, kolayına kaçarak konuşmalarımıza ve davranışlarımıza yön veriyoruz. Aslında zamanınızı “ne” ile geçirirseniz “o“sunuz. Kiminle geçiriyorsanız, “o yönde” gelişiyorsunuz. Konuşmalarınız, kelimeleriniz, değer yargılarınız zamanla hep bu eksende […]
“İnsanoğluna yaranılmaz” diyebilir miyiz bilmem. Sizler de bu konuda yargınızı oluşturacak bazı olaylar yaşamış veya yaşanan olaylara yakından şahit olmuşsunuzdur muhakkak. Genellikle insanların çoğu, ellerindekinin kıymetini bilmek ve bunu daha da ileriye taşımaya çalışmak yerine, […]
İnsanlar bazen / çoğu zaman ellerinde yeterli bilgi olmadan, karşılaştıkları olaylar ve kişiler hakkında kolayca peşin yargıya varıyorlar. Derhal, o konunun uzmanı gibi, kendilerinden emin bir şekilde fikir beyan ediveriyorlar. Belki de ben bu konuda […]
Çin Seddi ‘nin yapımıyla ilgili aşağıdaki anekdota rastladım. Merak edenler için paylaşıyorum: Çin Seddi ‘nin hikayesi İ.Ö. 201 yılında, “Doğu Asyalı Hunlar” olarak bilinen Xiongnular, imparatorları Mo Du (Mete, ölümü: İ.Ö. 174) yönetiminde Mayi bölgesine […]