İnandırıcı olmak

Girişimciler ticari hayatta, karşılaştıkları durumlar için çeşitli senaryolar üretmiş olmalılar. Çalıştıkları personel, müşterileri, iş ortakları ve tedarikçileri ile olan ilişkilerinde inandırıcı olmak önemli. Aksi durumda onlara duyulan güvenin sarsılmasına sebep olabilirler. Güven kaybının da müşteri kaybı, ciro kaybı gibi hiç istemeyecekleri durumlara yol açma ihtimali var.

Bir anekdot ile tebessüm edelim:

Gıcırdayan gardırop

Yeni evli çift birbirlerini çok seviyorlarmış. Bekarken ayrı ayrı kaldıkları evlerdeki eşyalarını, evlenince yeni evlerine taşımış ve yerleştirmişler. Cicim ayları geçtiğinde hayatın akışına dalmışlar ve evden işe işten eve günler birbirini kovalamış.

Hayat böyle koşturup giderken evin hanımı işsiz kalmış ve evde vakit geçirmeye başlamış. “Hazır evdeyken, şu çalışırken yapamadığım işlerin bir listesini çıkarayım da onları halledeyim” demiş. Bunlardan birisi de yatak odasındaki gardırobun evin yakınındaki raydan bir tren geçtiğinde çıkardığı sinir bozucu gıcırtı sesiymiş.

Eşini işe uğurladıktan sonra internet üzerinden usta bulan bir siteden kısa bir araştırma yapmış. İyi olduğunu düşündüğü bir marangozu seçerek tamir için eve çağırmış. Öğleden sonra marangoz gelmiş ve yatak odasındaki gardırobu incelemeye başlamış. Bu sırada evin hanımı trenin geçme zamanının geldiğini fark edince, marangoza sesin nereden geldiğini anlamak için bir de dolabın içine girmesini söylemiş ve mutfaktan ikram etmek için bir şeyler almaya gitmiş.

Diğer taraftan öğle vakti iş yemeğine çıkan ve yemekte üzerine dökülen yemekler yüzünden kirlenen üstünden rahatsız olan eşi, işlerin de öğleden sonra hafif olması sebebiyle erkenden eve dönmüş. Eve girdiğinde eşini göremeyince direkt yatak odasına giderek dolaptan giymek için yeni bir şeyler almak istemiş. Tam da gardırobun kapısını açtığı sırada eşi odaya girmiş.

Adam olanları eşine anlatmaya çalıştığı sırada kafasını çevirip dolaba baktığında marangozla göz göze gelmiş. Bir eşine bakmış, bir marangoza bakmış. Şaşkın bir yüz ifadesi ve hiddetli bir ses tonu ile “Kimsin, burada ne işin var?” diye sormuş. Marangoz da masum bir yüz ifadesiyle umutsuzca “Tren bekliyorum diyeceğim ama bana inanmayacaksın” demiş.

İnandırıcı olmak kıssasından hisse

Marangoza Allah kolaylık versin. Umalım ki evin beyi anlayışlıdır ve kıskanç değildir. Bir de beylik tabancasına davranmamış olsun. Durum gerçekten vahim. Düşünsenize, yaşanan durum şaka gibi: marangozun söylediği gerçek ama evin beyi için inandırıcı olmaktan çok uzak.

İşin esprisi bir yana, girişimcilerin de iş ortakları, çalışanları, tedarikçileri ve müşterileri ile olan ilişkilerinde marangozun pozisyonuna düşmemeleri, düşseler de inandırıcı olacak senaryolar üretmiş olmaları gerekli.