1930’lu yıllarda Sovyet bilimci G. F. Gause, küçük organizmalar üzerinde çok ilginç bir dizi deney yapıyor. Bir cam kavanoz içine çok sınırlı miktarda yiyecekle birlikte aynı familyadan ama farklı türlerden iki adet tek hücreliyi koyuyor. Bu yaratıkların işbirliği içine girdiklerini ve sınırlı yiyeceği paylaştıklarını görüyor. Her iki tek hücreli de yaşamaya devam ediyor.
Daha sonra Gauss deneyini değiştiriyor. Bu defa cam kavanoza aynı familyadan ve aynı türden iki adet tek hücreli ve sınırlı miktarda yiyecek koyuyor. Yaratıkların kavanozda kavga edip öldüklerini gözlüyor.
Aynı türün üyeleri genellikle benzer alışkanlıklara ve yapılara sahip olurlar; birbirleri ile rekabete girdiklerinde bunların arasındaki kavga, farklı türler arasındaki kavgaya kıyasla çok daha şiddetli olur.
Farklılaşma kıssasından hisse
Giderek, tek hücrelilerden farkımızın olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Yiyecek kısıtlı, müşteri az, yiyeceğe saldıran çok ve saldıranların hepsi de “aynı türden”. Böylesi bir ortamda müşteri kapma yarışı rakiplerin her birini “kaybeden” haline getiriyor. Çıkış yolu ise herkesin kendisine ait bir “niş” piyasası olması, bu piyasayı domine etmesi ve bu niş alanda farklılığını sürekli yeniden yaratarak yaşam koşullarını güçlendirmesi.
Kaynak: Girişimcilik Okulu – E. Aysan Doğaner

https://www.facebook.com/GirisimcilikHapiTR
Dilerseniz satın alabilirsiniz:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/girisimcilik-hapi/538258.html