Teknoloji yönetimi; araştırma, geliştirme, üretim, pazarlama, satış ve satış sonrası hizmetleri kapsayan bir sürecin, etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi için kullanılabilecek bilgi ve becerilerin yönetimi olarak tanımlanıyor. Fiziksel unsurlardan daha çok, yeni ürünler tasarlamayı ve yararlı ürünler üretmeyi sağlayan bilgiler bütünü olarak ele alınan teknoloji, zaman içerisinde ihtiyaçların değişmesi ve bilgi birikimindeki artışa bağlı olarak sürekli gelişiyor ve değişiyor.
Teknoloji, ürün veya hizmetlerin daha az kaynak kullanılarak, daha düşük maliyetlerle, daha yüksek miktarlarda, daha kaliteli ve daha faydalı bir şekilde üretilerek topluma sunulmasına olanak sağlıyor. Bu açıdan baktığımızda teknoloji, ekonomik bir değer olarak karşımıza çıkıyor.
Günümüz rekabet ortamında mücadele eden firmalar için rakiplerinden daha fazla ekonomik değer yaratabilmeleri konusunda çok önemli bir kaynak olan teknoloji, doğru şekilde yönetildiğinde, firmaları rekabette bir adım öne taşıyor. Teknoloji yönetimi, firmaların teknolojilerinin potansiyellerini değerlendirmeleri ve bu potansiyelleri firma yararına kullanmanın yollarını araştırmaları ile gerçekleştiriliyor. Rekabet avantajı sağlayabilmeleri için firmaların, teknoloji stratejilerini pazarlama, insan kaynakları veya üretim gibi operasyonel faaliyetleri ile ilişkilendirerek uyumlu hale getirmeleri gerekiyor.
Firmalar müşteri isteklerindeki değişim, tedarikçilerindeki gelişmeler, fuarlar ve konferanslar, akademik yayınlar, üyesi oldukları odalar ve meslek kuruluşları aracılığıyla mevcut ve gelişmekte olan teknolojileri yakından takip edebiliyorlar. Seçilecek teknolojinin firmanın yetenekleri, stratejisi ve amaçlarına uyumlu olması oldukça önemli. Firmalar teknolojiyi kurum içinde geliştirebilecekleri gibi başka firmalarla ortaklaşa da geliştirebiliyor. Ayrıca firmaların seçilen teknolojiyi dışarıdan transfer etmeleri de mümkün.
Firmaların geliştirdikleri teknolojiden ekonomik değer sağlamaları ve bunun ötesinde, rakipler tarafından taklit edilmesini önlemek amacıyla, geliştirilen teknolojileri endüstriyel tasarım, faydalı model, patent, telif ve marka gibi fikri mülkiyet hakları ile koruma altına almaları önem arz ediyor.
Teknoloji transferi
Geçmişte düşük ücretle rekabet etmelerine alıştığımız birçok ülke, günümüzde giderek rekabetçi ve nitelikli ürün geliştirme kabiliyetlerini arttırıyor. İşletmelerin daha rekabetçi bir yapıya kavuşmaları ise ileri teknoloji ürünleri geliştirerek yurtiçi ve yurt dışındaki pazarlarda söz sahibi olması ile gerçekleşiyor.
Teknoloji geliştirme maliyeti genellikle yüksek oluyor ve bir zaman gerektiriyor. Bu nedenle günümüzde teknoloji açığının kapatılması ve teknoloji transferinin sağlanması hemen hemen bütün sektörlerde büyük önem kazanıyor. Firmalar ne kadar büyük ve yetenekli olsalar da artan maliyetler, teknolojik gelişimlerin hızlı olması, ürünlerin birden çok teknolojiyi aynı anda içermeleri gibi nedenlerle, ihtiyaç duydukları teknolojilerin tamamını kendi bünyelerinde geliştirme yeteneğine sahip olamayıp gereken teknolojilerin bir kısmını dış kaynaklardan sağlamak mecburiyeti duyuyorlar.
Dış kaynaktan teknoloji edinimi “teknoloji transferi” olarak adlandırılıyor. Teknoloji transferi ile bir kurum tarafından geliştirilen bir teknoloji, bu teknolojiye ihtiyaç duyan kurum veya kuruluşlara sunularak teknolojinin kullanılması sağlanıyor. Teknoloji transferi süreci, teknolojinin geliştirilmesinden uygulamasına, değerinin tanımlanmasından mevcut durumunun geliştirilmesine kadar birçok eylemi içeriyor.
Teknoloji transferinin başarılı olması; teknoloji transferini yapacak firmanın teknolojiye adaptasyon hızı, eğitim seviyesi, çalışanların teknik kapasiteleri, firmanın mevcut alt yapısı, içinde bulunulan finans ve ticaret sistemleri gibi birçok nedene bağlı olarak değişebiliyor. Teknoloji transferi genellikle teknik işbirliği anlaşması, joint venture anlaşması, lisans anlaşması, üretim anlaşması veya teknik destekli ticari anlaşma şeklinde gerçekleşiyor.
Teknik işbirliği anlaşması
Bir teknolojiyi yeni veya farklı bir alanda uygulamak veya yeni bir sektöre transfer etmek, mevcut ihtiyaçları giderecek yeni bir teknoloji geliştirerek piyasaya sunmak, bir firmanın bilgi ve becerisi ile başka bir firmanın teknik altyapısını kullanarak yeni bir ürün üretmek, iki firmanın bir araya gelerek mevcut bir teknolojinin yeni versiyonunun üretmesi ya da mevcut veya yeni teknoloji konusunda fizibilite çalışmaları yapmak şeklinde gerçekleşiyor.
Joint venture anlaşması
İki firma arasında, başta ticari sır veya teknik bilgi gibi konular olmak üzere yeni bir teknoloji, sistem veya ürün üretilmesi amacıyla oluşturulan işbirliği anlaşmasına deniliyor. Spesifik bir ürün için veya devamlılık arz eden bir işbirliği üzerine olabilen bu tür anlaşmaların sonucunda firmalar ticari ve teknik bilgi, kaynak ve varlıklara ulaşabiliyor.
Lisans anlaşması
Bir ürün, teknoloji, sistem veya bilginin ücret veya isim hakkı karşılığında diğer bir firmaya transferi edilmesi şeklinde tanımlanıyor. Lisans anlaşmasıyla lisans veren tarafın ürünleri başka bir ülkede üretilirken, lisans veren firma bunun için sermaye harcamıyor ve riske girmiyor. İşletmenin ürünlerini üretmesi için izin verdiği firma, satılan her ürün için lisans veren firmaya belirli bir pay ödüyor. Franchise verilmesi veya sınaî mülkiyet haklarının devredilmesi bu anlaşmaya örnek olarak verilebilir.
Üretim anlaşması
Bir firmanın, bir ürünü ürettirebilmesi için bir başka firmaya; yetenek ve becerileri, gerekli bilgi ve uzmanlığı, ilgili kişilerin eğitimini sağlayarak o firmanın üretim ve teknik kapasitesini artırmasını, yeni ürün üretmesini, mevcut ürünlerin özelliklerini artırarak yeni kullanım alanları yaratmasını sağlayan anlaşma olarak tanımlanıyor.
Teknik destekli ticari anlaşma
Bu tip anlaşmalarda transfer edilen teknolojinin kurulması ve fonksiyonel olarak çalışması için verilen hizmetler de yer alıyor. Burada amaç, alınan teknolojinin verimli bir şekilde çalışabilmesi için şartnamesine uygun bir şekilde kurulumunun yapılması, teknik bakımının tamamlanarak çalışmasının sürekliliği sağlanması.
Teknoloji transferi konusunda firmalar ve özellikle KOBİ’ler, teknolojik işbirliklerine teşvik etmek ve sürecin her aşamasında firmalara destek olmak amacıyla hizmet veren Avrupa İşletmeler Ağı’nın işbirliği hizmetlerinden faydalanabiliyor. Bunun yanında firmalar TÜBİTAK’ın 1505 numaralı “KOBİ Yararına Teknoloji Transferi Destek Programı”ndan faydalanabiliyor. Ayrıca fikri mülkiyet hakları konusunda Ekonomi Bakanlığı ve KOSGEB’in destekleri de mevcut.
* Daha önce yayınlandığı yerler:
– 26.03.2013 tarihli kişisel bloğum
– “Dinamik” dergisi sayı:4 (Eki.-Ara.13)