Rekabette rakiple işbirliği

Ticari hayatta pazar, rakipler arasında farklı oranlarda paylaşılmıştır. Bazen maliyetler, kapasite sorunları, ürün gruplarında profesyonelleşmiş olmak, yatırım problemleri, kar marjları gibi çeşitli sebeplerle firmalar siparişlerini kendileri üretmek yerine benzer iş yapan rakiplerine ürettirebilirler.

Yıkıcı rekabete alışık olduğumuz dünyada bazen rakiplerin bir araya gelerek yapıcı rekabet gerçekleştirdikleri de olur. Ortak satın almalar yapmak pazarlık güçlerinin artırdığı gibi ortak yatırım yapmak da üretim maliyetlerini düşürebilir.

Bu aşamada rakipleri iyi takip etmek, stratejileri ve olası sonuçları hakkında ince eleyip sık dokumak gerekebilir. Bunu yaşanmış bir olayla örneklendirelim.

Türkiye’den bir örnek*

Türkiye halen beyaz eşyada dünya çapında bir üretici konumunda bulunuyor. Bu noktaya gelene kadar sektörün yaşadığı bazı olaylar bugün için de ders verici ve öğretici içerik taşımaktadır.

Türkiye’de buzdolabı üretimi 1950’li yıllarda önce atölye, sonra küçük işletme düzeyinde başladı. 1960’lı yıllarda 2-3 firma bu alanda piyasayı paylaşıyordu. Bunlardan küçük bir firma, özellikle kaliteli üretim yaptığından hızlı bir gelişme trendi içinde olup diğerleri için bir tehlike oluşturuyordu.

Durumu gözleyen büyük şirketlerden birisi firmayı satın almayı teklif etti ise de teklif reddedildi. Küçük firma iyi bir fiyat verilmesine rağmen gelecekte daha güçlü olacağını düşünerek teklifi kabul etmedi.

Bunun üzerine rakip firmadan ikinci bir teklif geldi, acaba o yıl kendileri için 5.000 adet fason buzdolabı üretim yapabilirler miydi? Küçük firma bunu iyi bir sipariş olarak kabul ederek bir yandan kendi markası altında üretime devam ederken, aynı yıl rakip için 5.000 buzdolabını tamamlayıp teslim etti ve bu işten iyi bir kar elde etti. Görünürde işbirliği her iki taraf için de iyi sonuç vermişti.

İkinci yıl büyük firma 10.000 adet fason üretim teklifi ile geldi. Bu siparişi karşılayabilmek için küçük firma kapasite artışı yoluna gitti ve kaynaklarını zorlayarak üretimi gerçekleştirdi. İşler iyi gidiyordu.

Üçüncü yıl yurt içine buzdolabı satışlarının hızla gelişmesine paralel olarak, yeni sipariş 35.000 adet olarak verildi. Bunun için küçük firma mevcut kapasitesi yetersiz olduğundan büyük bir yatırıma yöneldi. Makine ve donanımı tamamladıktan sonra gereken hammaddeleri kısmen stoklayıp kısmen de bağlantılarını kurarak üretime hazır hale geldi. Bu amaçla yaptığı yatırım tüm nakit kaynaklarını tüketmiş firmayı büyük ölçüde borç altına sokmuştu. Sipariş son anda iptal edildi. Küçük firma kaldıramayacağı bir yükle karşı karşıya kaldı. Büyük firma satın alma talebini yineledi. Bu sefer satış gerçekleşti. Rakibe güvenin faturası pahalıya ödenmişti.

Bu olaydan alınan ders; iç veya dış piyasada bulunan rakiplerle iş ilişkisine girilirken anlaşmalara olağanüstü bir dikkat göstermenin hayati bir önem taşıdığıdır.

Hikâye için kaynak: KOBİ Girişimci Kılavuzu – Dr. Ermukan Şengezer


Girişimcilik Hapı” kitabımın Facebook sayfasını beğenebilirsiniz
https://www.facebook.com/GirisimcilikHapiTR
Dilerseniz satın alabilirsiniz:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/girisimcilik-hapi/538258.html

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir